İşgal Filistinli doktor Abu al-Aish’nin üç kızını öldürdü ve tazminat ödemeyi bile reddetti

Pazartesi 3 Aralık 2018’de, İsrail askeri mahkemesi İsrail “Şeba” Hastanesinde çalışan Filistinli doktor Izz al-Din Abu al-Aish’ye tazminat ödemeyi reddetti, İşgal güçlerinin 2009 yılında Gazze Şeridi’nde işgalin saldırısı sırasında evinin bombalamada üç kızı öldürdü.

Saldırı sırasında üç kız kardeşleri Bisan (20 yaşında), Meyer (15 yaşında) ve Aya (14 yaşında) ve onların kuzeni Nour (14 yaşında) şehit edildi. Ayrıca doktor’un iki kızları da Şeda ve Rafa yaralandı.

Mahkeme, kızların öldürülmesinin “askeri operasyonlar” sırasında gerçekleştiğini ve “Devlet” bu olaylarda olup bitenlerden sorumlu olmadığını iddia etti.

Kuzey Gazze Şeridi’ndeki bulunan Cabalya’da  al-Aish’in evini bombalayan asker şunları söyledi: “İsrail işgal güçlerini evin içinden izleyen insanları gördü, ve onlar direnişçiler olduğunu düşündü, bu yüzden subay eve füze fırlatmasını emir verdi, daha sonra evde sivilleri olduğu ortaya çıktı”.

Askeri mahkeme İsrail askerlerini ihmalden beraat ettirdi, ve askerlerin eylemlerini çevreleyen koşulların, hareket ettikleri gibi davranmalarını istediklerini iddia etti.

Ailesinin felaketinin ardından, doktor Izz al-Din Abu al- Aish Gazze Şeridini terk ederek ailesinden kalan üyeleriyle birlikte Kanada’da kaldı.

Filistinli kızların yüksek öğrenimini finanse etmek için çalışan kızlarını anmak için tazminat fonları bir toplumun kurulması için tahsis edilecek.

Doktor Abu al-Aish sordu: “Günahsız katliam yapmak yasak değil mi, İsrail sadece kızlarımı öldürmekle kalmadı, aynı zamanda bu dünyada güzel olan her şeyi öldürdü”.

Sonuç olarak, işgal hükümeti, ordusu ve yargı sistemi, Filistinlilerin sansür veya hesap vermeden yaşama hakkını ihlal etmede ortaktır, ve Filistinlinin hayatı tetikte bir askerin parmağına bağlıdır-Irkçı bir yargı sistemi tarafından korunmaktadır.

Check Also

İsrailli gazeteci Mescid-i Aksa’da ibadet eden Filistinlilere karşı kışkırtmada bulundu

Gazeteci Noam Amir’in “Makor Rishon” gazetesinde yazdığı şu başlıklı makale: “Dini özgürlük yalanı: Herkese Mescid-i …