İşgalin onu evinden uzaklaştırma kararından sonra – üçüncü Nakba eşiğinde olan Kudüslü bir aile

Hadir ailesinin üç nesli aynı kaderi paylaşıyor: Büyükanne ve büyükbabaların yaşadığı Ber Ma’in köyünden bir felaket ve yerinden edilme, ardından çocukların yaşadığı Bab al-Muğrabi mahallesinden bir aksilik ve yerinden edilme ve ardından zorunlu bir göç. Ailenin 25 üyesini Beit Hanina kasabasındaki evlerinden bekliyor.

“Usul ve Uygulama Daire Başkanlığı”ndan iki hafta içinde evlerini boşaltmalarını, aksi takdirde işgal kuvvetlerinin belirtilen süreden sonra zorla evlerini boşaltmalarını talep eden kararın ardından aile üyelerine bir endişe ve korku hakim oldu.

Hacı Abdullah Hadir, evindeki kararlılığını teyit etmek için birkaç dakika gözyaşlarını ve nefesini tutarak tekerlekli sandalyesinde oturuyor ve şöyle diyor: “Bana hazineler ve milyonlar verseler, evimi terk etmezdim, onu yok ederim ama yerleşimciler onu almayacak.”

Nada Hadir, mülkle ilgili olarak şunları söyledi: “Büyükannem geçen yüzyılın ellili yıllarında bir arsa satın aldı ve altmışlı yıllarda bunun üzerine iki oda inşa etti.”

Geçen Şubat ayında tahliye kararının çıkmasıyla birlikte baba Abdullah’ın aynı mahkemede felç geçirerek hastaneye kaldırıldığı Khader ailesinin acısı ve endişesi ikiye katlandı.

Hastalar ve çocuklar da dahil olmak üzere 25 Filistinli tahliye riski altında.

Check Also

Sömürgeciler Salfit’in batısında çadır kurdu

Salfit 16.04.2024 – Bugün Salı günü, bir dizi sömürgeci Salfit Valiliği’nin batısındaki Kafr el-Dik kasabasında …